ENFLASYON OCAKLARI SÖNDÜRDÜ

Enflasyon 2019’dan bu yana ilk kez yüzde 16’nın üzerine çıktı. 10 milyon işsiz artan fiyatlarla mücadele ederken iktidar kısa çalışma ödeneğini kaldırıyor. Aylık 1500 TL ile izne gönderilen yüz binlerin açlık sınırının altındaki geliri günbegün eriyor.

Dün Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) mart ayına ilişkin enflasyon verilerini yayımladı. Şubat ayında yüzde 15,6 olan yıllık enflasyon mart ayında yüzde 16,19’a yükseldi. Bu verilerle yıllık enflasyon 2019’dan bu yana ilk kez yüzde 16’nm üzerine çıkmış oldu. Aylık bazda ise fiyatlar genel seviyesindeki artış ise yüzde 1,08 olarak kaydedildi.

SAĞLIK GRUBUNDA DİKKAT ÇEKEN ARTIŞ

Ürün grupları olarak değerlendirildiğinde mart ayını birincilikle göğüsleyen ürün grubu sağlık harcamaları oldu. Bu grupta sadece bir ayda meydana gelen fiyat artışı yüzde 3,7 olarak kaydedilirken sağlık grubunu yüzde 2,77’lik fiyat artışıyla eğitim takip etti.

ZAM ŞAMPİYONLARI YİNE GIDA ÜRÜNLERİ

Ürün gruplarında zam şampiyonu “Sağlık” olurken, ürünler tek tek incelendiğinde zirveyi yine gıda ürünleri paylaştı. Veriler daha yakın incelendiğinde ise yaşanan fiyat artışlarından daha fazla etkilenen kişilerin yoksullar olduğu ortaya çıkıyor. Zira fiyatı en çok artan ürünler gıda ürünleri. Mart ayının zam şampiyonları listesinde ilk 3’te, sırasıyla karnabahar, sivri biber ve tavuk eti yer aldı. Karnabaharda sadece bir ayda yaşanan fiyat artışı yüzde 61 oldu.

ENFLASYON DAHA DA ARTACAK

Her ne kadar yüzde 16,2’lik enflasyon 2019’dan bu yana görülmüş en yüksek oran olsa da üretici maliyetlerindeki gelişmeler, enflasyonun daha da artacağını ortaya koyuyor. TÜİK dün enflasyonla beraber Üretici Fiyat Endeksi’ndeki (ÜFE) verileri de yayımladı. Buna göre üretim maliyetleri aylık yüzde 4,13’le sert şekilde yükseldi. ÜFE’deki yüzde 4,13’lük artış oranı son 30 ayın en yüksek oranı. Daha yüksek oranlar 2018’in ekim ayında Rahip Brunson krizi olarak anılan kur şokunun ardından yaşanmıştı. Yıllık ÜFE artışı da böylece şubat ayında yüzde 27,09 iken, mart ayında yüzde 31,2’ye yükseldi. Geçen yılın mart ayında ÜFE’deki yıllık artış oranı yüzde 8,5 iken, 12 ay içinde yüzde 31,2’ye yükselen ÜFE artışı, enflasyonun geleceğine ilişkin de fikir veriyor. Döviz kurlarındaki yükseliş trendi devam ettiği sürece ÜFE, yani üretim maliyetleri artmaya devam edecek. ÜFE’deki artış ise zaman içinde TÜFE’ye yani tüketici fiyatlarına yansıyacak.

ÜCRETSİZ İZİN DESTEĞİ 210 LİRA EKSİLDİ

Bir yandan ücretli çalışanların yarısından çoğunun asgari ücret civarında gelir sahibi olduğu, diğer yandan 4 milyonun üzerinde iş arayıp bulamayan, 1,5 milyonun üzerinde ümidini kaybetmiş işsizin bulunduğu ülkede bir de kısa çalışma ödeneğine son verildi. Ücretsiz izne gönderilen işçiler aylık 1500 lirayla geçinmek zorunda bırakılırken, yüz binlerce işçi de işsizlik tehdidi ile karşı karşıya. İşsizliğin boyutu bu iken, fiyatlarda artış yaşanmaya devam ediyor. Böylece ülke halkı hem yüksek işsizlik hem de yüksek enflasyonla sınanıyor.

Enflasyonun en çok sabit ücretli halk kesimlerini etkilediği biliniyor. Türkiye’de ise sabit ücretlileri etkilemekle kalmıyor, aynı zamanda da yaşanan gıda enflasyonu nedeniyle ülke açlık tehdidiyle karşı karşıya bırakılıyor. TÜİK’in açıkladığı verilere göre mart ayında yaşanan yıllık enflasyon yüzde 16,2. Ancak yine TÜİK’e göre karnabaharda yaşanan sadece bir aylık fiyat artışı yüzde 61. Gıda fiyatlarında yaşanan sert dalgalanma ise yoksul sofraların en büyük çilesi.

1500 liralık ücretsiz izin parası ise açlık sınırının bile altında. Üstelik bu para da aydan aya eriyor. Geçen sene mart ayından bu yana Türk Lirası’nın alım gücü yüzde 14 oranında erimiş durumda. Bir başka hesapla geçen seneki 1500 liranın bugünkü gerçek değeri 1290 liraya kadar düştü.

Kaynak: Birgün