DHL Express, Babacanlar Kargo ve Erzincan Bayburt Araç Muayene istasyonlarında işçi kıyımı Meclis gündemine taşındı.
CHP İstanbul Milletvekili Yakup Akkaya, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın yanıtlaması istemiyle verdiği önergesinde; Bakanlığın; örgütlenme hakkını kullanan işçilere uygulanan baskılar; örgütlenmenin önündeki engelleri kaldırmak ve işçilerin Anayasal haklarını kullanabilmeleri neler yapacaklarını sordu.
Akkaya; sendikamızın örgütlenme sürecinde DHL, Babacanlar Nakliyat, Erzincan ve Bayburt Araç Muayene İstasyonlarında yaşadığı sıkıntılara, buralarda sendikalaşmaya çalışan işçilere uygulanan baskılara, işten atmalara değinerek yaşanan bu baskılara yönelik sorular sordu.
Milletvekili Akkaya’nın önergesi şöyle;
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıdaki sorularımın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Jülide Sarıeroğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.Yakup AKKAYA
İstanbul Milletvekili
2-4 Ekim 2017 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilen Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) 10. Avrupa Bölge Toplantısında Başbakan Binali Yıldırım, “iş güvenliğini, iş güvencesini, örgütlenme hakkını önemsiyoruz. Sendikalaşmaktan ve örgütlenmekten korkmayın.” şeklinde açıklamalarda bulunmuştur. Bu sözlerin sadece işçi sendikalarına şirin görünmek için söylendiği ne yazık ki, gerçek hayatta, işverenlerce işçilerin Anayasal olarak güvence altında olan örgütlenme hakkına yönelik saldırılarının giderek arttığı görülmektedir.
Özellikle, Türk-İş Konfederasyonu’na bağlı Tüm Taşıma İşçileri Sendikası (TÜMTİS) çatısı altında örgütlenmeye çalışan işçiler, sektörün özel niteliği nedeniyle bu saldırılara daha yoğun maruz kalmaktadırlar.
TÜMTİS Sendikası DHL’nin uluslararası hızlı teslimat işini yapan DHL Express adlı kargo bölümünde Şubat 2017’de yasal çoğunluğu sağlamış Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan çoğunluk tespiti belgesini almıştır. Ancak yasalarımızda mevcut boşluklardan faydalanan işveren, sendikanın çoğunluk tespitine karşı itiraz davası açmıştır. İşveren, “Üyeliklerin gerçek olup olmadığının araştırılması” şeklinde somut hiçbir gerekçe ileri sürmediği halde itiraz davası açmıştır. Bilindiği gibi sendika üyelikleri Çalışma Bakanlığının denetiminde, e-devlet kapısı üzerinden yapılmaktadır. Ayrıca 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 43. Maddesinde “dayanaktan yoksun itirazlar reddedilir” hükmü bulunmasına rağmen işverenin zaman kazanma taktikleri çerçevesinde toplu sözleşme görüşmeleri hala başlayamamıştır. Bu esnada DHL Express işvereni baskı, tehdit ve mobbing uygulayarak işçileri sendikadan istifa ettirmeye, mahkemeyi uzatmak suretiyle bıkkınlık ve yılgınlık yaratarak sendikadan kurtulmaya çalışmıştır. DHL Express işçileri, işverenin tüm baskılarına rağmen istifa etmeyi reddetmiştir. İşveren, sendika üyeliğinden istifa etmeyi kabul etmeyen, sendikal örgütlenme çalışmasına aktif olarak katılan 9 işçiyi işten çıkarmıştır. DHL Express’te işten çıkarılan işçiler, işyeri önünde beklemeye başlamıştır. DHL Express’in İstanbul Bağcılar’daki merkez ofisi önünde 17 Temmuz 2017 tarihinde başlayan direniş devam etmektedir.
Yine Gaziantep’te faaliyet yürüten Babacanlar Nakliyat ve Kargo işyerinde işçiler güvencesiz, düşük ücret ve ağır çalışma koşulları sebebiyle anayasal hakkını kullanarak TÜMTİS Sendikasına üye olmuşlardır. Bunu duyan işveren, sendika üyesi 9 işçiyi darp ederek 5 Eylül 2017 tarihinde işten çıkarmıştır. Darp sonucu işçilere 2-7 günlük iş göremez raporu verilmiştir. İşten çıkarılan 9 işçi 5 Eylül 2017 tarihinden bu yana işyeri önünde bekleyişini sürdürmektedir. İşçilerin soğuk havalarda korunmak için herhangi bir barınak (branda, çadır gibi) kurmalarına dahi OHAL gerekçesiyle izin verilmemektedir. İşçilerin korunmak için kurdukları çadır emniyet güçleri tarafından güvenlik gerekçesiyle kaldırılmıştır. Babacanlar Kargo işvereni, işten çıkardığı sendika üyesi işçilerin yerine oturma ve çalışma izni olmayan Suriyeli göçmen işçileri işyerine getirerek faaliyetlerini kanunsuz bir şekilde sürdürmektedir. Suriyeli kaçak işçiler sigortasız, düşük ücretle, günde 13-14 saat ağır çalışma koşulları altında çalıştırılmaktadır. Sendika, Babacanlar Kargo işyerinde kaçak çalıştırma ile ilgili işlem başlatılması için yetkili mercilere başvuruda bulunmuştur. Ancak, İŞKUR müfettişleri konunun kurumun yetki sınırları dışında olduğunu belirterek Emniyet’in inceleme yapması gerektiğini belirtmiştir. Emniyet ise benzer bir gerekçe ile İŞKUR’u adres göstermiştir. Dolayısıyla herhangi bir sonuç alınamamıştır.
Son olarak TÜMTİS Sendikası, Erzincan ve Bayburt Araç Muayene İstasyonlarında örgütlenerek 26.10.2017 tarihinde toplu sözleşme yetkisi almıştır. Erzincan-Bayburt Araç Muayene İstasyonu iş ortağı (alt işveren) Yılmazlar EGB Araç Muayene İstasyonu sahibi AKP’nin Kelkit Belediye Başkanı Ünal Yılmaz adına işleri yürüten ve Belediye Başkanı Yılmaz’ın yeğeni ve damadı Gökhan Yılmaz’ın, işçilere baskı yaparak sendikadan istifaya zorladığı ve istifayı kabul etmeyen 4 işçiyi işten çıkardığı Sendikaca iddia edilmektedir..
Bu çerçevede;
1- Başbakan Binali Yıldırım’ın söylediği “örgütlenmeden korkmayınız” sözüyle bağlantılı olarak yukarıda belirtilen işyerlerinde örgütlenme hakkını kullanan işçilere yönelik Bakanlığınızca ne tür destek verilecektir?
2- DHL işyerinde 6356 Sayılı İş Kanunu’nun 43. Maddesine açık aykırı bir biçimde dava yoluyla süreci uzatma girişiminde açıkça Bakanlığınızın 6356 Sayılı Kanun’un 12. Maddesi çerçevesinde e-devlet sistemi üzerinden yaptığı üyelik tespit sistemine yönelik açık bir iftira yapılmaktadır. İşverenin bu iftiralarına ve Bakanlığınızın gerçek dışı tespit yaptığına ilişkin Bakanlığınızca ne tür girişimlerde bulunulacaktır?
3- İşverenin 9 işçiyi işten çıkarma işlemine yönelik Bakanlığınızca herhangi bir teftiş faaliyeti yürütülmüş müdür? Bu işçilerin sendikalaşma nedeniyle işten çıkarılıp çıkarılmadığına ilişkin herhangi bir teftiş yapmayı düşünüyor musunuz?
4- Babacanlar Nakliyat ve Kargo işyerinde darp edilerek 5 Eylül 2017 tarihinde işten çıkarılan 9 işçi ile bağlantılı olarak işverene yönelik Bakanlığınızca ne tür işlemler tesis edilmiştir? İşyerine herhangi bir teftiş gerçekleştirilmiş midir?
5- Babacanlar Nakliyat ve Kargo işyerine ilişkin yapılan veya yapılacak teftiş sonucunda Sendikalaşma hakkına açık bir biçimde müdahale ve engelleme işlemi nedeniyle işveren hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 118. Maddesi çerçevesinde bir suç duyurusunda bulunacak mısınız?
6- Babacanlar Nakliyat ve Kargo işyeri önünde barışçıl bir biçimde haklarını arayan işçilerin soğuk havalarda korunmak için kurdukları çadırın OHAL gerekçesi ile kaldırılmasıyla bağlantılı olarak bu çadırın FETÖ terör örgütüyle ne tür bir bağlantısı tespit edilmiştir?
7- Babacanlar Nakliyat ve Kargo işyerinde kaçak olarak çalıştırılan Suriyeli işçileri tespit etmek ve yasal işlemleri gerçekleştirmek için neden teftiş yapılmamaktadır? Sendikanın resmi başvurusu çerçevesinde 28.07.2016 tarih ve 6735 Sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu’nun 23. Maddesi çerçevesinde görevli olan kamu görevlilerinin işlem yapmaktan kaçındıkları da görülmektedir. Bu nedenle açıkça görevlerini suiistimal eden kamu görevlileri hakkında herhangi bir işlem tesis edilecek midir?
8- Erzincan ve Bayburt Araç Muayene İstasyonlarında çalışan işçilere yönelik yapılan baskılara ilişkin Bakanlığınızca herhangi bir teftiş işlemi gerçekleştirilecek midir? Sendikanın açıklamalarında adı geçen Gökhan Yılmaz hakkındaki iddialara ilişkin inceleme ve TCK, 118’e göre işlem yapılması için suç duyurusu yapılacak mıdır?
9- Yukarıda belirtilen her üç işyerinde de örgütlenme hakkını kullanan işçilere yönelik yapılan baskılar, örgütlenmenin önünde oldukça ciddi engeller olduğunu göstermektedir. Bu çerçevede örgütlenmenin önündeki engelleri kaldırmak ve işçilerin Anayasal haklarını kullanabilmelerini koruma altına almak amacıyla yetersiz kalan yasaları yeniden gözden geçirmeyi düşünüyor musunuz?