AKAN-SEL NAKLİYAT’TA SENDİKAL ÖRGÜTLENME VE İŞÇİ KIYIMI

Uluslararası Mersin Limanı’nın yükleme, boşaltma ve nakliye işini yapan Akan-Sel Nakliyat çalışanı işçiler sendikalaşmaya karar vererek, sendikamızda örgütlendiler. Akan-Sel Nakliyat işverenleri işçilerin sendikamıza üye olmasını öğrenmesinden sonra 60 işçinin iş akdi fesih edilerek işten atıldı.

MERSİN,TÜMTİS

MERSİN,TÜMTİS

6 Aralık Salı günü işten atılan üyelerimiz, üyelerimizin eş ve çocukları ile içeride çalışan işçiler, Genel Başkanımız Kenan Öztürk, Genel Sekreterimiz Gürel Yılmaz, Genel Örgütlenme Sekreterimiz Cafer Kömürcü, Merkez Yönetim Kurulu üyemiz Muharrem Yıldırım, Adana Şube Başkanımız Halil Çekin, Adana ve Mersin Ambarlarında çalışan üyelerimiz, Genç-Sen üyeleri, Türk-İş İl Temsilcisi ve Petrol-İş Sendikası Şube Başkanı Adil Alaybeyoğlu, Genel-İş Şube Başkanı Hüseyin Comart, KESK Dönem Sözcüsü ve BES Şube Başkanı Yusuf Kaya, Tüm Bel-Sen Şube Başkanı Recep Kara, SES Şube Başkanı Yılmaz Bozkurt, Mersin Nükleer Karşıtı Platform Sözcüsü Sabahat Aslan, Birleşik Metal-İş Şube Sekreteri Rasim Gündal, İHD Şube Saymanı İsmet Akdağ katıldı. Mersin Limanı A Kapısı önünde yapılan basın açıklamasına çalışan üyelerimiz iş bırakarak giriş kapısına kadar yürüyüş yaparak katıldılar.

MERSİN,TÜMTİS

MERSİN,TÜMTİS

Basın açıklaması sırasında sık sık “İş ekmek yoksa barış da yok, Direne direne kazanacağız, Sendika hakkımız söke söke alırız, İşçilerin birliği sermayeyi yenecek, Limana sendika girecek, Atılan işçiler geri alınsın, Akan-Sel işçisi Yalnız değildir, Yaşasın sınıf dayanışması” sloganları atıldı.

MERSİN,TÜMTİS

İlk konuşmayı Genel Başkanımız Kenan Öztürk yaptı. Sendika hakkının anayasal bir hak olduğunu belirterek konuşmasına başlayan Genel Başkanımız, Ana işveren MIP ve Akan-Sel işverenlerinin işçilerin anayasal haklarını kullanmalarını engellemekten vazgeçmesini, işten atılan üyelerimizin bir an önce işbaşı yapmalarının sağlanması gerektiğini söyledi. 30 Aralık 2008 tarihinde yasaların aradığı çoğunluğun sağlanarak Çalışma Bakanlığına başvuru yapıldığını söyleyen Öztürk, “işten atılan üyelerimizin tekrar işbaşı yapıncaya ve işyerinde TİS imzalanıncaya kadar yasal ve meşru tüm haklarımızı sonuna kadar kullanacağız” dedi. Genel Başkanımız Öztürk ayrıca Mersin’de bulunan tüm emek ve demokrasi güçlerine dayanışma çağrısı yaptı.

MERSİN,TÜMTİS

Genel Başkanımızın konuşmasından sonra Türk-İş Mersin İl Temsilcisi ve Petrol-İş Şube Başkanı Adil Alaybeyoğlu yaptığı konuşmada anayasal haklarını kullanarak sendikalaşan ve işten atılan işçiler ile sonuna kadar dayanışma içerisinde olacaklarını söyledi.

MERSİN,TÜMTİS

MERSİN,TÜMTİS

Genel-İş Şube Başkanı Hüseyin Cömart ve KESK Dönem Sözcüsü ve BES Şube Başkanı Yusuf Kaya da yaptıkları konuşmalarda işçilerin ve sendikamızın taleplerini tüm Mersin’e anlatacaklarını söylediler.

MERSİN,TÜMTİS

Son konuşmayı ise Genel Sekreterimiz Gürel Yılmaz yaptı. Genel Sekreterimiz Yılmaz yaptığı konuşmada şunları belirtti:”Uluslararası Mersin Limanı, 11.05.2007 tarihinde yapılan ihale ile özelleştirilerek 36 yıl süreyle PSA (Port of Singapore Authority)- AKFEN Ortak Girişim Grubu tarafından oluşturulan, MIP (Mersin İnternational Port)’a verilmiştir. MIP (Mersin İnternational Port)’da limanın yükleme, boşaltma ve nakliye işlerini AKAN-SEL Nakliyat unvanlı taşeron şirket aracılığıyla yapmaktadır.

Özelleştirmeler, devirler peş peşe yaşanmış ama işçilerin sorunları çözülmemiş, sorunlar her geçen gün artmıştır. Tüm ısrarlara karşın sorunlar çözülmeyince Eylül 2008’de Akan-Sel Nakliyat’ta çalışan işçiler, çalışma koşullarının düzeltilmesi ve ücretlerinin insanca yaşanacak bir seviyeye çıkarılması için iş bırakma eylemi gerçekleştirmişti. MIP ve alt işveren Akan-Sel Nakliyat yetkilileri o zaman bir sürü vaatte bulunarak işçileri işbaşı yaptırmıştı. Hatta bir protokol düzenleyerek, çalışma koşullarını düzelteceklerine ve ücretlerde iyileştirme yapacaklarına alt ve üst işverenler birlikte söz vermişlerdi. Ama aradan geçen sürede işverenler hiçbir sözlerini yerine getirmediler.

İşverenlerin protokolle verdikleri sözleri yerine getirmemeleri üzerine işçiler, daha iyi çalışma koşulları ve daha iyi bir ücretin sendikal örgütlülükle mümkün olduğunu anlayıp sendikamızda örgütlenmeye başladılar.

Kısa süreli bir çalışmanın ardından sendikamız çoğunluğu sağlayıp 30 Aralık tarihinde “çoğunluk tespiti” için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına başvuruda bulundu. Ve çoğunluk tespiti için bakanlığa başvurumuzu öğrenen işveren, başvurudan 6 gün sonra 60 üyemizi işten çıkardı.

Daha ilk günden itibaren sendika düşmanlığı yapan işveren, vekilleri aracılığı ile işçileri işten çıkarmakla tehdit etmiş, silah göstererek, küfürler savurarak, hatta fiili şiddet kullanarak üyelerimizi sendikadan vazgeçirmeye, istifaya zorlamıştır. İşveren bu yaptığının yasa dışı olduğunu bilmesine karşın işçi ve sendika düşmanlığı yapmaktan geri durmamıştır.

Anayasal haklarını kullanarak sendikamıza üye olan işçileri tehditle yetinmeyen işveren, bir kısım üyemizi de zorla notere götürerek sendikamızdan istifa ettirmiştir. İşveren öylesine bir baskı oluşturmuştur ki, üye olmayan işçiler dahi istifanameler imzalamak zorunda kalmıştır. Akan-Sel Nakliyat‘ta Baş şoför olarak çalışan işveren vekili Mehmet Polat üyelerimizi silah zoruyla notere götürmeye kalkışmış, sendikamıza ve sendikamıza üye olan işçilere küfürler savurmuştur.

Sendika hakkı, Anayasal bir haktır. Bu hakkı kullanmamızı hiçbir güç engelleyemez. Ne silah göstermeler, ne işten çıkarmalar ne küfür ne de başka yasa dışılıklar bizi yolumuzdan döndüremez. Hiçbir yasa dışılık ta hesapsız kalmaz.

Kararlıyız. Bu işyerine sendika girecek. İşçiler, daha iyi koşullarda, insanca yaşanabilecek bir ücretle çalışılacaklar.

Buradan MIP ve AKAN-SEL işverenlerine sesleniyoruz. İş barışının bozulmasının sorumlusu biz değiliz, biz olmayacağız. Bu yasadışı tutumdan vazgeçin. İşten çıkarılan üyelerimizi bir an önce, hemen işe başlatın.

Sendika olarak, üyelerimizin işe dönüşleri sağlanıncaya ve bu işyerinde TİS imzalanıncaya kadar yasal ve meşru tüm haklarımızı kullanmakta kararlıyız. Asla vazgeçmeyeceğiz.

Tüm emek örgütlerini, sendikaları, demokratik kitle örgütlerini, siyasi partileri, anayasal haklarını kullanarak sendikamıza üye olan AKAN-SEL işçileri ve sendikamızla dayanışmaya çağırıyoruz. Unutulmasın ki AKANK-SEL işçilerinin ve sendikamızın kazanımı işçi sınıfının kazanımı olacaktır” dedi.