(08.03.2013) Sendikal hakları için günlerdir mücadele veren sendikamız üyesi DHL işçisi kadınlar, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde THY’de ve Hey Tekstil’de işe geri dönüş mücadelesi veren kadın işçilerle bir araya geldi.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, direniş yerinde yapılan etkinliklerle kutlandı. SGBP Kadın Koordinasyonu tarafından yapılan etkinliklerin ilk adresi Atatürk Havaalanı oldu. 8 Mart günü gerçekleştirilen etkinlikte, Türk Hava Yolları’nda (THY), DHL ve Hey Tekstil’de işe geri dönüş mücadelesi veren kadın işçiler buluştu. İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi, Pınar Aydınlar ve Dev Sağlık İş Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun da birer konuşma yaptığı etkinliğe siyasi parti, emek ve meslek örgütlerinden çok sayıda temsilci de katılarak 8 Mart’ı direniş alanında kutladı.
‘Güvencesiz ve Taşeron Çalıştırmaya Karşı Birleşelim’
Burada bir konuşma yapan Hava-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Simay Çekem, kadınların söz ve karar sahibi olmak için yüzyıllarca mücadele verdiklerini belirtti. Toplumsal yargılar nedeniyle hakları kısıtlanan kadınların bu durumunun yasalarca da desteklendiğini vurgulayan Çekem, sosyal güvence adı altında getirilen torba yasalarla da kadın haklarının hiçe sayıldığını kaydetti. Taşeron çalıştırmanın kontrol edilemez şekilde arttığını ifade eden Çekem, kadın emeğinin eşitsiz ve adaletsiz bir şekilde sömürüldüğünü belirterek, kadınları ucuz iş gücü olarak gören, güvencesiz ve taşeron çalışmaya mahkûm eden zihniyete karşı birleşmekten ve direnmekten başka çare olmadığını dile getirdi.
Direnen İşçiler Kazanır
DHL’de 265 günden bu yana direnişte olduklarını belirten sendikamız üyesi Dilek Yeşiltepe de, çalışan kadınların erkeklerle aynı işi yaptıkları halde daha az ücrete tabi tutulduklarını söyledi.
DHL’deki çalışma şartları ve sendikalaşma mücadelesine değinen Dilek Yeşiltepe şöyle dedi: “Ben 2500 işçinin çalıştığı DHL’de çalışıyordum. Bizler asgari ücretle çalışıyoruz. Ancak asgari ücretle geçinemediğimiz için fazla mesai yapıyoruz. Çalışma sürelerimiz 10 saati buluyor. Bizim işyerinde erkeklerin 30 lira aldığı işin aynısını yapan kadınlar 25 lira alıyor. Şirketin içerisinde 4 ayrı taşeron var. Taşeronda çalışan tüm işçiler gibi kadroya alınma vaadiyle kandırılıyoruz. Kadın işçiler, işinin başından alıp temizliğe götürüyorlar. Daha iyi koşullarda çalışmak için TÜMTİS sendikasına üye olduk. Ama patron ve Hak-İş’e bağlı Öz Taşıma-İş çıktı karşımıza. Hak-İş bizim örgütlülüğümüz bozmak için patron tarafından iş yerine getirildi. Patronun her türlü oyununa rağmen direnişimiz her geçen gün daha da güçleniyor. Biliyoruz ki direnen işçiler kaybetmez.”
Kadın Emeği Sömürülüyor
Direnişteki HEY Tekstil işçisi Zeynep Gültekin de, “Benim mücadelem haklı ve onurlu bir mücadele. Bizim patronumuzda bir kadın. Kadın emeğini sömürüyor. Bizim çalıştığımız yerde kadınlar hamile oldukları için işten atılıyordu. İşte biz hakkımızı almak için ve bütün bu olumsuzluklara karşı çıktığımız için direniyoruz” diye konuştu.
SGBP’li Kadınlar Direniş Alanındaydı
THY direniş alanına “Güvenceli ve Sendikalı İş, Şiddetsiz Bir Yaşam, Yaşasın 8 Mart” yazılı pankartı ile gelen SGBP Kadın Koordinasyonu üyeleri de işçileri yalnız bırakmadı. Koordinasyon adına açıklama yapan Neslihan Taşoluk Nakkaş, kadınların hem evde hem de işyerlerinde sömürüye uğradıklarını, kriz dönemlerinde ilk işten atılanların yine kadın emekçiler olduğunu söyledi. Nakkaş, THY direnişçilerine destek olmaya devam edeceklerini ifade etti.
SGBP Kadın Koordinasyonu daha sonra Tuzla’ya geçerek Deri-İş üyesi İSMACO işçileriyle bir araya geldi.