SGBP: Soma Milat Oldu, Şimdi Hesaplaşma Zamanı

Sendikal Güç Birliği Platformu (SGBP), Soma’da yaşanan katliamın Türkiye emek hareketinde 1989 Bahar Eylemleri ve Tekel Direnişi gibi bir milat olduğunu açıkladı.

SGBP, “Bu tarihi katliam işçileri ölüme mahkûm eden ve onların destek aldığı diğer aktörlerin ortaya çıkarılması ve hesaplaşılması için hepimize kanlı bir uyarıdır” ifadelerini kullandı.

sendikal_gucbirligi

Birincil Sorumluları Hükümet ve Sermaye

SGBP’yi oluşturan sendikaların başkanlarının imzasıyla yapılan açıklamada, Soma katliamının birincil sorumlusunun iktidar ve sermaye olduğu vurgulandı. Özelleştirme, taşeronlaştırma, esnek çalışma, kıdem tazminatı düşmanlığı ve iş güvenliğini maliyet unsuru olarak gören anlayışın katliama yol açtığı kaydedildi.

Sermaye için adeta bir taşeron cennetine dönüşen Türkiye’nin işçiler için cehennem haline geldiğini belirten SGBP, sistem sorgulanmadığı ve radikal önlemler alınmadığı takdirde iş cinayetleri ve kitlesel katliamların artarak süreceği uyarısı yaptı.
Platform ayrıca kaderci sendikacılığın da sonunun geldiğini belirterek, “Şimdi daha özgür, adil ve emekçilerin hakkına saygı gösteren bir düzen için mücadeleci sendikacılık zamanıdır” ifadelerini kullandı.

Artık Mızrak Çuvala Sığmamaktadır

SGBP tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi:
“Soma, katliamın birinci derece sorumlusu olan ve işçilerin cinayetine yol açan sistemi yaratan Hükümetin yanı sıra, kar hırsıyla temel güvenlik koşullarını dahi yok sayan sermaye zihniyetinin gözü dönmüş saldırganlığının da çöküşüdür. Artık mızrak çuvala sığmamaktadır.

Karşı olduğumuzu söylediğimiz özelleştirme, taşeronlaştırma, mezarda emeklilik, esnek çalışma ve kıdem tazminatının yok edilme çabaları ile kurulmak istenen düzen, emekçilerin kanıyla beslenen bir rejime dönüşmüştür. Artık bu katliama yol açan sebeplerle hayatımızın olağan akışına devam etmemiz mümkün değildir.

Üzerini Toprakla Örtmeyeceğiz

Soma’da toprağa verdiğimiz 301 kardeşimizin mezarları gibi üzerini toprakla örtemeyeceğimiz gerçeklerle yüzleşme ve hesaplaşma zamanımız geldi. Hükümetin, sermayenin, sanayicilerin, taşeronların ve sendikalar ile toplumun şapkasını önüne koyarak düşünmesi, vicdanıyla hesaplaşması ve ölümlere dur demesi için harekete geçmesi gerekmektedir.”

SGBP’den yapılan açıklamada Hükümete, kamuoyuna ve sendikal camiaya şu çağrılarda bulunuldu:

1-    Derhal ülke geneline yayılmış 740 madenin çalıştırılması durdurularak iş güvenliği tedbirleri bağımsız kurullar tarafından denetlenmeli ve uygun olmayanların çalıştırılması engellenmeli.
2-    Maden ve enerji başta olmak üzere özelleştirmeler derhal ve ivedi olarak durdurulmalı. Madenlerle bağlantılı enerji özelleştirilmeleri iptal edilmeli.
3-    Türkiye’nin en büyük işçi konfederasyonu olan Türk-İş acilen Başkanlar Kurulu’nu toplayarak işçi sınıfının bundan sonraki kaderini tayin edecek ciddi kararlar almalı.
4-    Başta Türk-İş olmak üzere, DİSK, KESK ve TMMOB gibi sendika ve odalar koşulsuz olarak bir araya gelerek insani çalışma koşullarının sağlanması için hükümete emekçi taleplerini iletmeli ve bu talepler karşılanmadığı takdirde oluşturulacak eylem takviminin tüm yurtta hayata geçirmelidir.

Sendikalara da Uyarı

SGBP, Soma’nın sadece hükümete ve sermayeye bir uyarı olmadığını, aynı zamanda sendikalara da bir uyanma çağrısı olduğunu belirterek, “Soma Türk sendikacılığı için de bir milattır” denildi.
“Sendikal Güç Birliği Platformu’nu kurarken yaptığımız çağrıyı ve bizi bir araya getiren ilkelerin yeniden gündeme taşınması ve sendikalarımızın yeniden yapılanması için ışık olmasını umut ediyoruz,” ifadeleri kullanılan açıklamada şöyle denildi:

“Sendikal çıkarları değil, işçi ve emekçilerin sınıfsal çıkarları için mücadeleci bir yeniden yapılanma ve koşulsuz birliğin önemine işaret etmek istiyoruz. Ya var olan katliam politikalarına teslim olacağız ve sırayla Soma işçisi kardeşlerimizin mezarları yanında yerimizi alacağız, ya da özelleştirme, taşeronlaştırma, iş cinayetleri ve esnek çalışma düzenini durduran insanlar olarak tarihte şerefli yerimizi alacağız.”