Sendikamızın 29. Olağan Genel Kurulu Gerçekleşti

Sendikamızın 29. Olağan Genel Kurulu 18-19 Nisan 2015 tarihinde İstanbul’da Petrol-İş Kongre Salonu’nda yoğun katılım ve coşkuyla gerçekleşti. Kongrede yapılan seçimlerde Genel Başkan Kenan Öztürk yeniden seçilerek güven tazeledi.

mansetİki gün süren 29. Olağan Genel Kurulumuza merkez ve şube yöneticilerimizin yanı sıra örgütlü bulunduğumuz kargo/lojistik, ambar, araç muayene ve Trafik Vakfı işyerlerinden delegelerimiz, Türk-İş’e bağlı sendikaların başkan ve yöneticileri, KESK ve UİD-DER’in yöneticileri ve direnişteki Tüvtürk-Kocaeli araç muayene işçileri katıldı.

Açış, saygı duruşu, divan seçimi
29. Olağan Genel Kurulumuz, Genel Sekreterimiz Gürel Yılmaz’ın açış konuşması ile başladı. Saygı duruşu, divan seçimi ve konukların tanıtımı ile devam eden kongrede Genel Başkanımız Kenan Öztürk dünya ve ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Başkan Öztürk  gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu

29. Olağan Genel kurulumuzun dünyada ve Türkiye’de önemli gelişmelerin yaşandığı bir dönemde toplandığını; savaşlar ve neo liberal politikalar nedeniyle yoksulluk içindeki emekçilerin yaşam şartlarının zorlaştığını belirten Genel Başkan Kenan Öztürk, şu saptamalarda bulundu;

Dünyanın her tarafında emekçilerin hakları gasp edilmektedir. Zengin ve yoksullar arasındaki eşitsizlik artarak devam etmektedir. Dünya nüfusunun yüzde 20’si dünyadaki kaynakların yüzde 80’ini tüketmektedir. Bir milyara yakın insan açlık sınırının altında yaşamaktadır. Her bir dakikada 5 çocuk açlık ve yetersiz beslenmeden dolayı yaşamını yitirmektedir. 2 milyar insan günde 1 dolar 25 sent ile yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Günde 5 bin kişi kirli içme suyu nedeniyle yaşamını yitiriyor.

Yanı başımızda, Ortadoğu’da yürütülen vekalet savaşında yüzbinlerce insan yaşamını yitirdi. Komşumuz Irak’a yapılan müdahaleden sonra 1 milyonu aşkın sivil insan hayatını kaybetti. Suriye’de 200 bini aşkın sivil yaşamını yitirdi. Savaş nedeniyle can kayıpları devam etmektedir. Libya ve Yemen’de hala savaş ve katliamlar devam etmektedir.”

divan
Divan Başkanlığını Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın’ın yaptığı kongrede divan başkan yardımcılığını DERİTEKS Başkanı Musa Servi ve Mersin Şube Başkanımız Savaş Gürkan yaptı. Divan üyeliklerini, UPS işyerinden üyemiz Ahmet Dinç, DHL işyerinden üyemiz Hüseyin Özcan üstlendi.

Türkiye, Savaşın Bedelini Ödüyor
Savaştan kaçan 2 milyon Suriyelinin sığındığı Türkiye’nin de savaşın bedelini ödediğini belirten Başkan Öztürk, “Biliyoruz ki bu savaşların temel sebebi petrol ve doğal zenginliklerdir.Bu savaşlarda halklar kaybediyor, kazanan ise silah tekelleri ve Ortadoğu’yu yeniden dizayn etmek isteyen emperyalist güçler oluyor. Bu savaşlarda bedel ödeyenler yine yoksul emekçiler olmaktadır. Bundan dolayıdır ki, biz Türkiye’deki emekçiler savaşa karşı barışı, kardeşliği savunmak zorundayız” dedi.

Ülkemizde Emekçilerin Durumu
Ülkemizde emekçilerin hak ve kazanımlarını geriye götüren girişimlerin bulunduğunu belirten Genel Başkan Kenan Öztürk, “Hükümet yetkililerinin çizdiği pembe tablolara rağmen 5 milyon asgari ücretli işçi açlık sınırının altında bir ücretle yaşamaya çalışıyor. İşsizlik resmi rakamlara göre yüzde 11.3 fakat gerçek rakamlar yüzde 20’lerde. Sendikal hak ve özgürlükler önündeki engeller devam etmektedir” dedi.

saygi_durusu
Kongreye katılanlar: Türk İş Genel Eğitim Sekreteri ve Teksif Genel Başkanı Nazmi Irgat, Petrol İş Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın ile Genel Sekreteri Ahmet Kabaca, Basın İş Sendikası Genel Başkanı Yakup Akkaya, Deriteks Başkanı Musa Servi ve Genel Teşkilat Sekreteri Hasan Uluşan ile Tuzla Şb. Başkanı Binali Tay, Tek Gıda İş Genel Başkanı Mustafa Türkel ile Genel Sekreter Mustafa Akyürek ve Mali Sekreter Arslan Şirin, Tezkoop İş Genel Başkanı Osman Gürsu ile Genel Eğitim Sekreteri İsmail Aydın, Toleyis Genel Başkanı Cemail Bakındı, Belediye İş Genel Başkanı Nihat Yurdakul ile İstanbul Şube Başkanı Sezai Akyürek ve Genel Denetim Kurulu üyesi Ali Haydar Özden, Kristal İş Genel Başkanı Bilal Çetintaş, Türk İş 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak, KESK Başakın Lami Özgen, ITF Kara Taşımacılığı Bölüm Başkanı Mac Urata, Ver.di Sendikası Lojistik Bölüm Başkanı Mario Klepp, UİD-DER Başkanı Bayram Yılmaz ve İzmir Şb. Eski yöneticilerimizden Gazi Karakuş ile Yordam Kitap Genel Yayın Yönetmeni Hayri Erdoğan.

Sendikal Hak ve Özgürlükler
Ülkemizde sendikal hak ve özgürlükler önündeki engeller nedeniyle sendikalaşmanın neredeyse olanaksız olduğunu; 13 milyon sigortalı işçiden sadece 1 milyonunun sendikalı olduğu aktaran Başkan Öztürk şu değerlendirmede bulundu; “Her yıl binlerce işçi en temel haklardan biri olan sendika hakkını kullandığı için işten çıkarılmakta ve açlıkla terbiye edilmeye çalışılmaktadır. Güya yasalarda sendika hakkı var. Ama aynı yasanın içine koydukları tuzaklarla bu hakkı işlemez hale getirmek için ellerinden geleni de yapmışlar. Mesela işverenlere tanıdıkları çoğunluğa itiraz hakkı ile sendikalaşmayı neredeyse olanaksız hale getirmişler. İşveren açtığı bir itiraz davası ile sendikal örgütlenmeyi neredeyse yıllarca engelleyebilmektedir. Yakın dönemde örgütlendiğimiz ve çoğunluğu sağladığımız Kocaeli araç muayene istasyonlarında işveren bu yolu kullanmaktan çekinmemiştir. İşveren itirazları ile süreci uzatmış diğer taraftan da bir kamu hizmeti olan araç muayene hizmetini yapmalarına rağmen 48 arkadaşımız kapıya koymuştur. Tüvtürk-Kocaeli’de işten çıkarılan arkadaşlarımız şu anda aramızdalar. Araç Muayene işi geçmişte kamudaydı; örgütlüydü ve işçilerin koşulları iyiydi. Fakat özelleştirilerek sermaye gruplarına peşkeş çekildikten sonra ilk iş olarak sendikal örgütlenmeyi ortadan kaldırdılar.”

kenan_1
Genel Başkan Kenan Öztürk dünya ve Türkiye gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İş Cinayetlerinde Ağır Bilanço
İş cinayetlerinde utanç verici bir tablo ile karşı karşıya bulunulduğunu belirten Genel Başkan Öztürk, Türkiye’nin iş cinayetlerinde Avrupa da birinci, dünya da üçüncü olduğunu hatırlatarak, “Son 12 yılda iş cinayetlerinde yaşamını yitiren işçi sayısı 14 bin 445’tir. Sadece 2014’te 1886 işçi bu cinayetlere kurban verilmiştir. 2015’in ilk 3 ayında katledilen işçi sayısı 351’dir. İş cinayetlerindeki bu rakamlar, adeta bir savaş bilançosunu andırmaktadır. Ülkeyi yönetenler ise hala bölgenin hızla büyüyen ekonomisiyiz diyebilmektedirler” diye kaydetti.

genel_44
Çok sayıda sendikanın çelenk gönderdiği kongrede, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Türk-İş Genel Sekreteri (Türk Metal Sendikası Genel Başkanı) Pevrul Kavlak, Türk-İş Genel Teşkilatlandırma Sekreteri (Koop-İş Sendikası Genel Başkanı) Eyüp Alemdar, Türk-İş Genel Mali Sekreteri (Yol-İş Sendikası Genel Başkanı) Ramazan Ağar, Türk Harb İş Sendikası Genel Başkanı Bayram Bozal, Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, Türkiye Orman İş Sendikası Genel Yönetim Kurulu, Genel Maden-İş Sendikası Genel Yönetim Kurulu, DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu ve DİSK/Tekstil Sendikası Genel Başkanı Rıdvan Budak ile ITF Küresel Tedarik Zinciri Bölüm Başkanı İngo Marowski, ETF Genel Başkanı Lars Lindgren, ABD-Teamsters Sendikası Genel Sekreteri Ken Hall, Belçika Taşıma İşçileri Sendikası Kara Taşımacılık Bölümü Eşbaşkanı Frank Moreas, Norveç Taşıma İşçileri Sendikası Genel Başkanı Roger Hansen, Almanya Ver.di sendikasından Ramazan Bayram’ın genel kurulumuzu selamlayan mesajları yoğun alkışlarla karşılandı.

Özelleştirme ve Taşeronlaştırma
İş cinayetlerinde birincil derecede sorumlu olan taşeron uygulamasının devam ettiğini ve 2002’de 387 bin olan taşeron işçi sayısının, 2014’te 1 milyon 814 bin’e çıktını belirten Başkan Öztürk, özelleştirme ve kuralsız çalıştırmanın iş cinayetlerinde patlamaya sebep olduğunu ifade etti. Soma’da 301 işçinin göz göre göre ölüme gönderildiğini, Ermenek’te 18 işçinin göçük altında kaldığını, Elbistan’da 9 işçinin cenazesinin hala toprak altında bulunduğunu kaydeden Başkan Öztürk, “Her biri katliama dönüşmüş iş cinayetlerindeki ihmallerine ve kusurlarına rağmen bir tek kamu görevlisi dahi yargılanmamıştır. Çünkü bakanlar soruşturma izni vermemektedir. Bu madenlere ruhsat veren Enerji Bakanlığıdır. Denetlemekle görevli olan da Çalışma Bakanlığıdır. Soruşturma izni verilmediği, adil bir yargılama yapılmadığı gibi ne yazık ki taşeron uygulaması, kuralsız ve güvencesiz çalışma biçimleri de devam etmektedir. Bu gün Soma için yargılama yapılırken esas sorumlular gizlenmekte ve cinayetin üzeri örtülmeye çalışılmaktadır” diye konuştu. tumtis_66

“Grev hakkınız yoksa toplusözleşme hakkınız ‘toplu dilenme’ hakkına dönüşür”
İşçilerin haksız sömürü karşısında en önemli silahı olan grev hakkının yasaklarla işlevsiz hale getirildiğini aktaran Başkan Öztürk, havacılık işkolu ile gıda, cam ve metal iş kolundaki grev yasaklamalarına da değinerek “Grev hakkı olmayan işçilerin ve sendikaların işverene karşı hiçbir yaptırımı olamaz. Uluslararası Sendikalar Federasyonu ITUC’un söylediği gibi;  grev hakkı olmadan, TİS hakkının toplu dilenme hakkından başka bir işlevi yoktur” diye konuştu.

Sağlık sisteminde yapılan dönüşümler ile ‘iç güvenlik paketi’ düzenlemesine de değinen Başkan Öztürk, İç güvenlik yasası ile demokratik hak ve özgürlüklerin kullanımının olanaksız hale getirildiğini, her türlü demokratik hakkın kullanımının valilerin ve kolluk güçlerinin inisiyatifine bırakıldığını belirtti.

Sendikal hareket etkin olmalı
Kıdem tazminatı ve istihdam bürolarına da değinen Başkan Öztürk, işçi sınıfının hak ve çıkarlarına yönelik saldırılar karşısında Türkiye’de sendikal hareketin etkin bir mücadele ortaya koyamadığını ifade etti. İşçilerin haklarının daha da geriye götürülmeye çalışıldığını belirten Başkan Öztürk, değerlendirmelerine şu sözlerle devam etti; “Elimizde kalan son hak kırıntılarını da gasp etmek istemektedir. Sırada kıdem tazminatlarımız var. İşçi sınıfının elinde neredeyse kalan tek kazanım olan kıdem tazminatları da 14 güne düşürülmek ve fona devredilerek gasp edilmek istenmektedir. Ve Çalışma Bakanı insanların gözünün içine baka baka yalan söylemekte, işçiler kıdem tazminatı alamamakta, bu yasa çıkarsa bütün işçiler kıdem tazminatı alacak şeklindeki söylemiyle işçileri bölmeye ve halkı kandırmaya çalışmaktadır. Temel amaç kıdem tazminatını fona devretmek, 10 yılı doldurmayan işçinin bu fondan kıdem tazminatı almasını olanaksız hale getirmektir. Mevcut yasada bir aylık brüt ücret tutarında olan kıdem tazminatımızı 14 günlük ücretimize düşürmek istemektedirler.”

Başkan Öztürk, sendikaların yüzünü yeniden işçi sınıfına dönmesi gerektiğinin altını çizdi.

Sendikamızın 1 Mayıs’a yaklaşımı
Genel Başkan Kenan Öztürk, yaklaşan 1 Mayıs’a ilişkin olarak da şunları dile getirdi; “İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Ama ne yazık ki; konfederasyonlar işçileri birleştirme, etkin ve kitlesel bir 1 Mayıs kutlama yerine yine ayrıştırmayı tercih ettiler. Ortaklaştırmak için hiçbir çaba göstermeden DİSK in tek başına Taksim çağrısı yapması ve bütün girişimlerimize rağmen Türk-İş’in de hiçbir çaba göstermemesi nedeniyle 1 Mayıs ayrı ayrı kutlanacak. Türk-İş, ‘Hükümet İstanbul’da sadece Maltepe ve Yenikapı’ya izin veriyor, bundan dolayı Zonguldak’a gidiyoruz’ demiştir. İşçi sınıfı bu kadar ağır sorunlar ve saldırılar ile karşı karışa iken sanayinin kalbi olan ve milyonlarca işçinin çalıştığı İstanbul’da 1 Mayıs’ı kutlamamak hiçbir şey ile izah edilebilir bir durum değildir. Bu tutumda devam ederseniz dün işçi sınıfına Taksim’i yasaklayan hükümet bu gün Kadıköy’ü de yasaklar. Yarın da Zonguldak’ı da yasaklayacaktır. Ondan sonra nereye gideceksiniz? Tabi ki konfederasyonların bu tutumu tam bir sorumsuzluk örneğidir. Biz sendika olarak Türkiye nin her tarafında 1 Mayıs’ın güçlü ve ortak bir şekilde kutlanması için elimizden geleni yapacağız ve alanlarda olacağız.”

tumtis_22

Üye Sayısında artış 

Sendikamızın örgütlenme önündeki engellere rağmen son 4 yılda önemli başarılara imza attığını, üye sayısını 3’e katladığını kaydeden Başkan Öztürk, geçen dönemde UPS ve DHL olmak üzere uluslararası öneme sahip iki kargo firmasında örgütlenme çalışmasını başarıya ulaştırdığını ifade etti. Başkan Öztürk, her iki kargo firmasında imzalanan toplu sözleşme ile kargo işçilerinin ücret ve çalışma koşullarında önemli kazanımlar sağlandığını dile getirdi. Ulusal ve uluslararası sendikal dayanışmanın rolüne de değinen Başkan Öztürk, Biz de önümüzdeki dönemde uluslararası dayanışma noktasında üzerimize düşeni yapacağız. Sadece dayanışma bekleyen değil, dünyanın her tarafındaki taşıma işçilerinin örgütlenme mücadelesi ile dayanışma içinde olan bir sendika olacağız. Sınıf kardeşlerimize destek vereceğiz” dedi.

Öztürk, örgütlenme sürecindeki desteklerinden dolayı kardeş sendikalara teşekkür etti.

Araç Muayene, Trafik Vakfı…
Başkan Kenan Öztürk, Araç Muayene, Trafik Vakfı,  Ambarlardaki faaliyetlere ilişkin olarak şu değerlendirmeyi yaptı; “Bu dönemde bir örgütlenme başarısını daha Ordu-Giresun araç muayene istasyonlarında kaydettik. İşverenlerin baskılarına rağmen ve 4 arkadaşımızın işten atılması karşısında geri adım atmadık. Sürdürülen başarılı örgütlenme neticesinde işten atılan arkadaşlarımız boşta geçen sürelerine ilişkin 4 aylık ücretlerini de alarak yeniden işbaşı yaptılar. Ordu-Giresun Taşıt Muayene istasyonunda önemli bir TİS imzaladık.”

Kargolarda örgütlenmemiz yeni işyerleri ile sürüyor
Önemli bir kargo firmasında daha örgütlenme çalışmasına başlandığını belirten Başkan Öztürk, “Örgütümüzün önüne koyduğu bu hedefi kazanması için seferberlik ruhu ile çalışması gerekiyor. DHL ve UPS’deki mücadeleden sonra diğer kargo firmalarında da sendikalaşma mücadelemiz sürecektir. Başaracağımıza inancım tamdır. Önümüzdeki dönem sorumluluklarımız büyüktür ve muhakkak üstesinden geleceğiz” dedi.

Omuz omuza yeni kazanımlara
Örgütlü olduğumuz bütün ambar işyerlerinde bu yıl yeni TİS sürecine girildiğini belirten Öztürk, şöyle dedi; “Bu salonda kardeşçe omuz omuza daha da güçlenerek çıkacağız. Kazanılmış haklarımızdan taviz vermeden yeni kazanımlarla TİS sürecini tamamlayacak ve örgütlenme hedeflerimizi başarıya taşıyacağız. Sendikamızı büyütmeye, Türkiye deki emek ve demokrasi mücadelesine omuz vermeye devam edeceğiz. Buna inancım tamdır. Genel kurulumuzun, sendikamız üyeleri başta olmak üzere tüm işçi sınıfı mücadelesine katkıda bulunmasını ve hayırlı olmasını diliyorum. Bu duygularla hepinize saygılar sunuyorum.”

protokol_33KONUKLARIN KONUŞMALARINDAN  

‘7 Haziran’da Seçimimizi Emekçiden Yana Yapalım’

Genel başkanımızın konuşmasından sonra söz alan konuklarımız da gündemdeki 1 Mayıs, seçimler, çalışma yaşamında yapılan yeni düzenlemelere değinerek kongremizi selamladı.

yakup_akkaya
Basın-İş Genel Başkanı Yakup Akkaya

İstatistiklere dayalı verilerle Türkiye panoraması çizen CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Basın İş Genel Başkanı Yakup Akkaya, 29 milyon yoksulun bulunduğu Türkiye’de her 4 vatandaştan 1’inin depresyonda olduğunu söyledi. Cezaevlerinde 152 bin mahkumun bulunduğunu, kadına şiddetin arttığını, iş cinayetlerinde 2002 ile 2014 arasında 15 bin işçi öldüğünü, 2 milyon hanenin sosyal yardımlardan yararlandığını, yoksulluk oranının yüzde 20, işsizliğinse 6 milyon olduğunu ve işsizlikte Avrupa’da birinci olduğumuzu paylaşan Akkaya, “Bu rakamlar ülkemizdeki gelir dağılımını, hukuksuzluğu ve adaletsizliği ortaya koymaktadır” dedi.

nazmi_1
Teksif Genel Başkanı Nazmi Irgat

Akkaya, emekçilerin 7 Haziran seçimini fırsata çevirmesi gerektiğini vurguladı.

 ‘Tüm Tasarımları Ucuz Emek Üzerine’
Türk İş Eğitim Sekreteri ve Teksif Sendikası Genel Başkanı Nazmi Irgat da sermayenin rahat dolaştığı, emek sömürüsünün ise diz boyu olduğu bir dünya sisteminde emekçilerin hak ve çıkarlarının alabildiğine kısıtlandığını ifade etti. Bugüne kadar gelen hükümetlerin sermayeye hizmet ettiğini belirten Irgat, “Tüm tasarımların ucuz emek üzerinden yapıldığı bir dünyada yaşıyoruz. Bu sistem içerisinde işverenler, olabildiğince esnek çalıştıracağı bir çalışma hayatı istiyor. Bundandır ki özel istihdam büroları kuruyorlar” dedi. Irgat, özellikle kıdem tazminatı konusunda kamuoyunda bir bilgi kirliliği yaratıldığını söyledi.

 

lami
KESK Başkanı Lami Özgen

‘Demokrasi ve Emek Mücadelesi Bir Bütündür’

KESK Başkanı Lami Özgen de emeğe yönelik politikalar ile hükümet programına değindiği konuşmasında, çalışma yaşamını esnek ve kuralsız biçimlerle ve kölelik sınırındaki ücretlerle sınırlayan hükümet programının gelecek vaad etmediğini söyledi. Çalışma yaşamını bir bütün olarak değerlendirdiklerini ve mücadelenin ortak ve birleşik olması gerektiğini vurgulayan Özgen, “Kamu ve özel sektörde karşı karşıya kalınan sorunlara karşı ortak mücadeleyi güçlendirmemiz lazım” dedi.  

turkel
Tekgıda-İş Genel Başkanı Mustafa Türkel

‘TÜMTİS’ten Öğrenilecek Çok Şey Var’
Tekgıda-İş Genel Başkanı Mustafa Türkel de işçi sınıfı ve emek mücadelesi bağlamında TÜMTİS’in rolüne değinerek “Türkiye işçi sınıfının TÜMTİS’ten öğreneceği çok şey var” değerlendirmesinde bulundu. DHL ve UPS örgütlenmesini son yılların en önemli örgütlenme başarısı olarak değerlendiren Türkel, “Nerede bir dayanışmaya ihtiyaç varsa orada sizi gördük. Bunları vurgulamadan geçemezdim. İyi ki varsınız” diye konuştu. Çalışma yaşamına ilişkin sorunlara da değinen Türkel, kamu ve özel sektörde örgütlenmelerin yaygın olarak sürdüğünü, özellikle, Çaykur örneğinde olduğu gibi iktidara biat etmeyen sendikalara yönelik bir saldırının söz konusu olduğunu belirterek, “Peki konfederasyonumuz Türk-İş bu örgütlenmelerin neresinde?” diye sordu. 1 Mayıs gündemine değinen Türkel, Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 25’e yakın bir bölümünü barındıran İstanbul’da konfederasyonların ortak kutlama kararı alamamasının işçi sınıfı açısından büyük bir eksiklik olduğunu ve tüm konfederasyonların kendisini gözden geçirmesi gerektiğini söyledi. Yaklaşan milletvekili seçimlerine de değinen Türkel, parlamentoda işçi adaylarına ihtiyaç olduğunu vurguladı. 

cemail
Toleyis Genel Başkanı Cemail Bakındı

‘Uluslararası Sermayeye Karşı Birlikte Mücadele Verdik’
Toleyis Genel Başkanı Cemail Bakındı da sendikamızın UPS örgütlenmesinin kendisinin teşkilat sekreteri olduğu bir döneme rastladığını anımsatarak “42 yıllık sendikal hayatımda USP’deki sendikal mücadele kadar keyif aldığım bir mücadele olmamıştır. Küresel mücadeleyi birlikte götürdük. Kapitalist sisteme karşı ilk defa çok ciddi bir mücadeleyi Türkiye’de verdik. Global sermaye varsa global emek olmak zorunda” değerlendirmesinde bulundu. 1 Mayıs alanının önceden angaje edilmeden, sendikaların kendi aralarında müzakere ederek belirlenmesi gerektiğini belirten Bakındı, “işçi sınıfının kendi içinde eleştirisi olur ama birbirimizle kavga yapmamalıyız” dedi.

bilal
Kristal İş Genel Başkanı Bilal Çetintaş

 ‘TÜMTİS’in Mücadelesi Örnek Oldu’
Kristal İş Genel Başkanı Bilal Çetintaş da TÜMTİS’in örgütlenme çalışmasını genelde başarıya taşıyan bir sendika olduğu değerlendirmesinde bulundu. Bu örgütlenmelerin kolay olmadığını ve özellikle DHL’de 476 gün süren zorlu bir direnişin yaşandığını anımsatan Çetintaş, bu mücadelelerin diğer sendikalara da ilham verdiğini ifade etti. “Örgütlenme konusunda sizlerin olduğu kadar bizlerin ve diğer sendikaların da sıkıntıları var” diyen Çetintaş, Şişecam’a bağlı işyerinde örgütlenme önünde engellerin bulunduğunu ifade etti. 1 Mayıs’ın İstanbul’da kutlanması gerektiğini belirten Çetintaş, “Eğer biz İstanbul’u terk edersek hem sermaye hem siyasi iktidar artık önünde engel teşkil edecek bir emek örgütü ve emeği temsil eden sendikalar bulamayacağı için daha rahat hareket edecek” dedi.

yurdakul
Belediye-İş Başkanı Nihat Yurdakul

‘İşçi Sınıfı da Politika Yapmalı’
Belediye-İş Başkanı Nihat Yurdakul da dünyada her şeyin siyasetle şekillendiğini belirterek, karşı karşıya bulunduğu sorunlar karşısında için işçi sınıfının da politika yapması gerektiğini vurguladı. “Herkes politika yaptı ama işçi sınıfına politika yaptırmadılar. Başımıza politika yapmadığımız için bunlar geliyor” diyen Yurdakul, “13 milyon işçi var. Demokrasi olmadan hiçbir şey olmaz. Ne örgütlenme ve toplu sözleşme ne eğitim nede sağlık” diye konuştu. Yurdakul, Türk-İş’in 1 Mayıs’ı Zonguldak’ta kutlama karanını da eleştirdi.

osman
Tez-Koop-İş Başkanı Osman Gürsu

 ‘Sendikalar Saldırılara Cevap Vermek Durumunda’
Tez-Koop-İş Başkanı Osman Gürsu da “Türkiye’deki işçi sınıfının kazanımları ellerinden alınıyor sendikalar topu birbirine atıyor. Demek ki bir hastalık var. Sendikalarımız kimi candaş kimi yandaş olmuş. Ama sınıfın kazanımları elinden alınıyor” diye konuştu. Gürsu, Türkiye’deki sendikaların işçilerin haklarına yönelik saldırılara cevap vermesi gerektiğini söyledi.

musa
DERİTEKS Başkanı Musa Servi

‘Barajları Yıkmak İçin Birlik’
DERİTEKS Başkanı Musa Servi de önümüzde bulunan yoğun gündeme ilişkin sendikal hareketin farklı bakış açılarının söz konusu olduğunu belirterek, “Biz hak almanın yolunun mücadele ederek elde edileceğine inanan sendikalardanız. Ancak ne yazık ki sendikal hareket içerisinde farklı yaklaşımlarla karşı karşıyayız” değerlendirmesinde bulundu. Özel sektörde örgütlenmenin zorluklarına değinen Servi, bu sektörde örgütlenmenin mutlaka dayanışma ile mümkün olacağının altını çizdi. Servi, iş kolu  barajı ve seçim barajlarını aşmak için birlikte mücadelenin önemine vurgu yaptı.

Servi, emekçileri seçimlerde emekten yana tercih yapmaya çağırdı.

oztaskin
Petrol-İş Başkanı Mustafa Öztaşkın

Seçim Tavrımız Ne Olmalı?
Petrol-İş Başkanı Mustafa Öztaşkın da seçimlerde alınması gereken tavır üzerine değerlendirme yaptı; “7 Haziran’da 75 milyon insanın geleceğini belirleyen bir seçim yapılacak. Vereceğimiz oylarla kendi geleceğimizi belirleyeceğiz. Bunun için oy verirken 40 kere düşünerek oyumuzu ona göre vereceğiz. Türkiye’deki ekonomik, sosyal, toplumsal politikaların işçi sınıfından genel anlamda emekçilerden yana olması konusunda müdahil olmamız gerekiyor. Müdahil olmamızda en önemli araç seçimlerdir ve bizim bunu çok iyi bir şekilde değerlendirmemiz lazım.” Sendikal hareketin en çok boş bıraktığı alanlardan birinin siyaset ve seçimler olduğunu belirten Öztaşkın, sendikaların siyasette sadece bir ‘araç’ olarak görülmesini eleştirdi, Türk-İş’in, sendika-siyaset ilişkisi konusunu yeniden tanımlaması gerektiğini ifade etti.

 

mac_urata
Mac Urata

ULUSLARARASI DAYANIŞMA

‘Başarınız Dünya İşçilerine İlham Verdi’

ITF’ten Mac Urata ve Ver.di’den Mario Clepp, genel kurulu selamlayarak uluslararası dayanışma mesajını iletti. Mersin Limanı örgütlenmesinden bu yana sendikamızla pek çok örgütlenme projesinde yer aldığını ve bundan son derece memnun olduğunu belirten Mac Urata, “Dayanışma için sizi ziyaret eden herkes, bu –UPS ve DHL- uluslararası şirketlerin uyguladığı baskılara karşı üyelerinizin büyük bir kararlılıkla bir arada duruşlarından ve mücadelelerinden çok büyük ilham aldılar” dedi.

mario
Mario Klepp

TÜMTİS denince akla kargolardaki örgütlenme geldiğini belirten Mario Klepp ise Almanya’da da 20 bin işçinin hakları için greve gittiğini belirtti ve sendikamızı başarılarından dolayı kutladı. UİD-DER’den Bayram Yılmaz da dayanışmanın önemini vurgulayan bir konuşma yaparak Genel Kurulumuzu selamladı.

DELEGELERİMİZ SÖZ ALDI

1
Delegelerimiz kürsüde…

Tüvtürk-Kocaeli’de işten atılan üyelerimiz adına konuşan Hasan Keleş patronların dayatmalarına karşı örgütlendiklerini, işçilerin insan onuruna yaraşır bir iş ve ücret istediklerini ifade etti. İşverenlerin işçilerin anayasal haklarına saygılı olması gerektiğini vurgulayan Keleş, “Biz direnişteki Tüvtürk işçileri şunu çok iyi anladık; biz dimdik bir şekilde ayakta durmazsak hiç kimse bizim halimizden anlamayacak” dedi.
Tüvtürk’ten Bayram Baştan da, “Çalıştığımız işyeri Tüvtürk’e bağlı bir alt işverenliktir. Ancak bizim buradaki mücadelemize karşı bütün işverenler birleşmiş durumdalar. Herkes kendi illerinden bölgelerinden personel göndermiştir. Bu direnişimizde bütün işverenleri karşımıza aldığımız farkındayız ancak bütün Tüvtürk çalışanlarının da yanımızda olduğunu biliyoruz” diye konuştu.

2
Delegelerimiz kürsüde…

Ankara delegemiz İrfan Bektaş siyasi iktidarın emekçilere yönelik politikalarını eleştirdi ve “Somada yaşanan katliamdan sonra çıkıp televizyonlarda ölüm bu işin fıtratında var diyenlerin su içmeye bile giderken 500 korumasıyla gitmesi, bu siyasi anlayışın işçiye karşı bakış açısının bir örneğidir” diye ekledi.

Ups kargo işyeri temsilcisi Olgun Ballıkaya da, çalışma yaşamındaki sorunlar ile sendikal kazanımlara değinerek, “Daha dört yıl öncesine kadar sendikasız ve kuralsız çalışıyorduk. Sendikamız öncülüğünde uzun soluklu bir mücadeleden sonra haklarımızı kavuştuk. İşverenler sürekli olarak örgütlülüğümüzü zayıflatmak için çeşitli oyunlar düzenliyor ve işyerlerinde hayata geçirmek işitiyorlar. Mücadele sonucu haklarımızı aldık ama korumak için de birlik ve örgütlenmemizi güçlendirmeye devam etmeliyiz” diye konuştu.

İstanbul 1 Nolu Şube yöneticimiz ve DHL işçisi Hakan Gökaydınoğlu da, DHL’de zorlu örgütlenme sürecinin ardından elde edilen kazanımlara değinerek “İşveren başarmayalım diye her yolu denedi. Bizleri sindirmeye çalıştı ancak bizim amacımız sadece bir sözleşme dönemi değil; her daima yanımızda olacak bir sendika ve her şeyden önemlisi taleplerimiz doğrultusunda masaya oturmaktı. Daha önce çıplak ücret dışında bir hakkımız yok iken bugün ikramiye yakacak, eğitim gibi bir çok hakkımız var” dedi.

3
Delegelerimiz kürsüde…
4
Delegelerimiz kürsüde…

DHL işyeri önünde 15 ay direniş yaşadıklarını anlatan Eyüp Karakoç da, “Sendikamız kapımızı çalmadan önce, birçok şey işverenin iki dudağı arasındaydı. Bu gün bunlardan eser kalmadı. Bu direnişin ikinci ayında bir çocuğum oldu. Yurt dışından dilini ırkını bilmediğimiz insanların bizler için mücadele etmesi çok anlamlı. Herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.
İsmail Kan da, DHL’de 476 gün süren direniş boyunca destek veren herkese teşekkür etti.
UPS’den Ahmet Dinç de, emekçilere yönelik saldırı yasaları konusunda emekçilerin bilgilendirilmesini gerektiğini belirterek; “UPS’ye sendika gelmeden önce hiçbir hakkımız yoktu. TÜMTİS bir tarih yazdı. UPS’de örgütlenme başarısı sağladı. İlk defa çalışma koşullarımız üzerinde söz hakkımız oldu ve özgüven kazandık” diye konuştu.
Toplusözleşme imzalanan bir işyerinden kongreye katılmanın heyecan ve sevincini paylaşan Mehmet Akyüz de, “Dört yıl önce aklımızda binlerce soruyla yola çıkmıştık. Şimdi ise 12 saatlik yolu güle oynaya geldik” dedi.
Gaziantep Gazi Ulaş’ta zor şartlar altında örgütlendiklerini belirten Hicip Yıldırım da, önlerine çıkarılan taşeron uygulamasına rağmen mücadele etmeye devam edeceklerini söyledi.
Emekçilerin zor bir dönemden geçtiğini belirten Erdal Çınar da, özel istihdam büroları ve kıdem tazminatı gaspına karşı birlikte ve daha güçlü durulması gerektiğini belirtti.
1995’lerdeki örgütlenme zorlukları ile bugünkü sendikal kazanımlara değinen Suat Sarı da işçilerin haklarını elde etmesi için örgütlenmenin şart olduğunu belirtti.

sukru
İzmir Şb. Başkanı Şükrü Günseli

İzmir Şube Başkanımız Şükrü Günseli de yaptığı konuşmada, salondaki tablo karşısında duygulandığını ifade ederek, “1988’den beri farklı görevlerde sendikaya emek vermiş birisi olarak bu tablo beni çok duygulandırdı. 2004 sonrası sendikamız sıkıntılar yaşadı. Bugün çok daha iyi bir noktadayız” dedi. Hayatını kaybeden sendika yöneticilerimizi de yad eden Günseli, “Bizden öncekiler bu bayrağı bize devrettiler, şimdi bu bayrak UPS, DHL, Araç muayene ve diğer işyerlerindeki arkadaşların elinde” diye konuştu.

YÖNETİCİLERİMİZİN KONUŞMALARINDAN
Delegelerimizin konuşmalarının ardından yöneticilerimiz söz aldı.

muharrem
Genel Örgütlenme Sekreteri Muharrem Yıldırım

Muharrem Yıldırım: İğne İle Kuyu Kazdık
Geçmiş dönemin değerlendirmesini yapan Genel Örgütlenme Sekreterimiz Muharrem Yıldırım; “Dört yıl dolu dolu geçti. Kargolar, araç muayene… her biri sıkıntılı geçti. Adeta iğne ile kuyu kazdık. İşin zorluğunu yaşayarak öğrendik. Bugün bu salonda bize yapılan övgüler tabi ki güzel ama bizim ayaklarımızı yerden kesmemeli” dedi. Sendikanın geçmiş 4 yıllık dönemde önüne koyduğu hedeflerine ulaştığını belirten Yıldırım, “Taşımacılık sektöründe örgütsüz işçi bırakmayacağımızı önümüze hedef koyduk. Bugün iki önemli kargo firmasında örgütlüyüz. Ancak bununla yetinmeyeceğiz. Bu sektörde 50 bin işçi çalışmakta ve hala örgütsüz çok sayıda işyeri bulunmakta” diye konuştu. Toplu sözleşmeli bir düzene kavuşması için sıranın araç muayene istasyonlarına geldiğini belirten Yıldırım; “Burada da başaracağız. UPS ve DHL işyerinde arkadaşlarımızı yarı yoldu bırakmadık. Burada da sendikal örgütlenmeye tamamlayacağız” dedi.

yilmaz
Genel Sekreterimiz Gürel Yılmaz, sendikamızın en önemli dayanağının dayanışma olduğunu söyledi.

Gürel Yılmaz:
Sendikamızın En Önemli Dayanağı; Dayanışma
Genel Sekreterimiz Gürel Yılmaz da Genel Kurula katılanların neredeyse yarısının yeni örgütlenen iş yerlerinden oluştuğuna dikkat çekerek şu değerlendirmeyi yaptı; “Bugün bu salondaki konuklarımız konuşurken her biri övgüyle bahsetti bizden. Bu bizi onurlandırdığı kadar üzerimize yeni sorumluluklar da yüklemiştir. Bir sonraki genel kurulda üye sayımızı 20 binlere taşımaz isek o onur ve övgü boşa gitmiş olur. O yüzden bu görev hepimizin sorumluluğu altındadır.” Sendikamızın başarısının en önemli dayanağının dayanışma olduğunu belirten Yılmaz, “UPS ve DHL’deki başarıda dayanışmanın payı büyük. Bu gün bu salonda henüz toplu sözleşmeden yararlanamayan arkadaşlar var. Onlar da bir sonraki genel kurulda toplu sözleşmesini yapmış işyerleri olarak burada yer alacaklardır. Buna inanıyorum” dedi.

secimler Seçimler Yapıldı
Tek liste ile gidilen seçimlerde, Genel Başkanlığa Kenan Öztürk, Genel Sekreterliğe Gürel Yılmaz, Genel Mali Sekreterliğe Seyfi Erez yeniden seçilirken, Genel Örgütlenme Sekreterliğine Muharrem Yıldırım, Genel Eğitim Sekreterliğine  Ersin Türkmen seçildi.

Merkez Yönetim Kurulu Üyeliklerini şu isimler oluşturdu: Şükrü Günseli, Özdemir Aslan, Halil Çekin, Binali Güney.  Denetleme Kurulu üyeleri şu isimlerden oluştu; Hüseyin Tatlıcan, Candan Genç, Coşkun Bingöl. Disiplin Kurulu üyeleri ise şöyle; Savaş Gürkan, M. Hanifi Bayrak, Eyüp Tanrıverdi.